SANAYİ VE TİCARET FUARI AÇILDI

SANAYİ VE TİCARET FUARI AÇILDI

SUMBAS’TA AHIR YANGINI

SUMBAS’TA AHIR YANGINI

DEREDE MAHSUR KALAN İNEK KURTARILDI

DEREDE MAHSUR KALAN İNEK KURTARILDI

KADİRLİ BELEDİYESİ GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI ŞENLİKLERİ DÜZENLENDİ

KADİRLİ BELEDİYESİ GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI ŞENLİKLERİ DÜZENLENDİ

Hasan Dede Türbesi için iyileştirme ve çevre düzenlemesi çalışmaları başladı.

Hasan Dede Türbesi için iyileştirme ve çevre düzenlemesi çalışmaları başladı.

İŞGALLER ÜZERİNE-24…
    • 23 Mart 2021 - 20:16:21


ÖNYARGI İŞGALDİR
Evet işgaller üzerine yazmaya konuşmaya sohbet etmeye devam ediyordum. Bu yazılarımın bir gün bir dostum tarafından tefrika edileceğini bilerekten. Gerek Ak Sakallı ile yaptığımız işgaller üzerine konuşmalar gerekse diğer güzel insanlarla yaptığımız sohbetler çok verimli geçiyordu. Bu durum da bizi ziyadesiyle mutlu ediyordu.
Yine bir cumartesi günü, hava açıkla kapalı arasında bir yer. Aklımda İşgaller üzerine yazmalar, konuşmalar, sohbetler diye düşünürken, birden bire aklıma kıymetli dostum Mustafa Demirci ile konuşmak geldi. Hemen aramalı konuşmalı diye düşünürken bir taraftan da ne konuşacağım diye kararsız bir haldeydim. Bu duygular içerisinde, evden çıktım. Güzergahım belliydi. Önce Erdal Vahapoğlu köprüsü üzerinde bir hatim, Kadirli Belediye Sarayının önünden Köprübaşı kuş havuzları mevkisinden geçerek üçgen parka ulaşmak. Zihnimde bu güzergahı çizip sokağa çıktım. Tam yönümü Erdal Vahapoğlu köprüsüne çevirmiş, istikamet Kadirli şehri diye adımlarken, aniden yanımda bir araba duruverdi. Kadirciğim Esselamün aleyküm dalgın dalgın hayırdır, nereye gidiyorsun böyle. Kafamı kaldırıp baktığımda bu kişinin Kadirli TRT Muhabiri Hanifi Dörtgöz olduğunu farkettim. Ve aleykümselam güzel insan, Kadirliye doğru gidiyorum, aklımda Mustafa Demirci ile buluşup sohbet etmek var deyince, iyi düşünmüşsün dedim. Peki sen nereye böyle gene hangi haberin peşinde yorulacaksın deyince, Kadirciğim bu defa haber yok, lakin şöyle bir geziyordum seni görünce durdum. İyi etmişsin mübarek hadi o zaman Mustafa Demirciyi de ara o zaman üç kişi Kadirliyi beraber gezelim dedim. Hanifi Dörtgöz hemen Mustafa Demirciyi arayarak, Mustafa hocam müsaitsen Kadirciğim ile geziyoruz. Seni de aramızda görmek isteriz deyince, Demirci’nin tamam o zaman bekliyorum sözü ile Demirciyi almak üzere yola çıktık. Asri Mezarlıktan Karatepe yönüne dönünce Demircinin yolun kenarında bizi beklediğini gördük ve hemen aracımıza alarak yönümüzü hiç değiştirmeden Karatepe yönüne doğru devam etmeye başladık. Araç içerisinde selamlaşmalar ve hal hatır sormalardan sonra , ben söze girerek. Mustafa Hocam size bir soru sorabilirmiyim dedim. O da memnuniyetle buyur Kadirciğim yalnız bildiğimiz yerden olsun, dedi. Bende peki hocam o zaman diyerek, Hocam ÖNYARGI NEDİR? ÖNYARGILI İNSAN KİMDİR? Diye hemencecik soruyu sordum.
Mustafa hoca, sanki kırkyıldır bu soruyu bekliyormuş gibi, Kadirciğim ÖNYARGI MUNDAR BİR İŞGALDİR, dedi. Gerek Hanifi Bey gerekse ben bir an donup kaldık. Tanış olduğum ilk andan itibaren Mustafa Demircinin bu hazırcevaplığına hayrandım. (İtiraf ediyorum). Hocam çok hızlı bir cevap oldu isterseniz biraz açıklasanız deyince, Hanifi gardaş çek arabayı şöyle yol kenarına hem Kadirliyi seyredelim hem de Kadirciğimin sorusuna aydındık getirelim dedi. Hanifi bey Karatepe yolunda Kadirli manzaralı bir yere arabayı park edip durunca üçümüzden arabadan indik. Demirci soruyu yinelememize fırsat vermeden kaldığı yerden devam ettirircesine, bak Kadirciğim evet önyargı mundar bir işgaldir. Bu cümleyi açacak olursak, önyargı klişe bir kavram olarak gündelik hayatta yerini almış bir kelimedir ve gündelik hayatta çok karşımıza çıkar. Ben bu önyargıyı sığ bir yaklaşım, kırılması gereken paslı bir zincir, çıkılması gereken kör bir koyu olarak tanımlıyorum. Bu önyargıya sahip insanlarında ayrıca çok alıngan insanlar olduğunu belirtmek istiyorum dedi.
Şimdi önyargılı insanlar üzerinden gidecek olursak konuyu daha iyi anlatmış oluruz. Toplumumuzda olayları ve insanları biraz gözlemlediğimizde önyargılı insanların çok alıngan olduğunu ve bu alınganlıklarını her daim gösterdiklerine şahitlik ediyoruz. Bu önyargılı insanlar her daim kendilerinin haklı, dürüst, bir bilen olduklarını ifade ediyorlar. Nedeni ise şu; Bu insanların önyargıları işgale uğramış ve bu insanlar tek kelimeyle bu işgalin esiri olmuşlardır. Kadirciğim, önyargıları kırmak zincirleri kırmaktan daha zordur. Zira önyargı tek doğruyu kabul eder ve hayata bu minvâl üzerinden yaklaşır. Bu tek doğru kabul edilen yolun veya kanalın içerisinde neler taşıdığını öğrenmek ise büyük büyük tecrübelerden sonra gerçekleşir.
Kadirciğim biliyormusun alfabemizde bu önyargıyı ifade eden bir de harf vardır. Biz bu harfe ”N” harfi diyoruz. N harfi bizce önyargıyı yada önyargının temsil ettiği ”BEN” i ifade ediyor. Hepimiz biliyoruz ki insan önyargılı davranıp ”Ben” dediği gün kaybedenlerden olmuştur. Bu sebepledir ki, önyargı ile ”N” harfi çok samimi iki dosttur. Ayrıca bu dostların birbirlerini yolda bıraktıkları hiç görülmemiştir.
Burada unutmadan şunu da, ifade edelim ki, Önyargılı insanların duygu ve düşünce dünyaları da karanlık ve kirlidir. Kirliliğin temel sebebini yukarıda söylemiştik. Neydi bu sebep olaylara tek bir kanaldan bakış açısı. Hatta şunu ifade etmekte de bir sıkıntı görmüyorum. Bu tek bakış kanalının taşıdıkları içerisinde kıskançlık ve kıskançlığın getirdiği kötü kokuları da önce önyargı sahibinin düşünce dünyasına sonra da bu önyargı sahibinin etrafına yayar. Bu kıskançlık da tam manasıyla ortaya Mundar bir bakış açısı veya yaklaşımı çıkarır.
Oysa Önyargılarını kırmış kişi, karşıdaki insanı ya da insanları insan olarak gören bir zihniyete sahip kişidir. Karşısındakini insan olarak görenler, bu önyargı denen Mundar hâlden Muhteşem
(Yaratılanı hoş gördük, yaratandan ötürü-Yunus Emre)bir hâl’e geçerler. Öyle ki bu muhteşemlik her iki tarafa da çok şeyler kazandırır. Zaten insanlığın bir amacı da bu güzellikleri yani Muhteşem hâl’i birlikte yaşamak değilmidir?
Diğer taraftan yukarıda bahsi geçen önyargılı kişilerin alınganlığı meselesi ise, iletişimde büyük bir sorundur. Karşıdaki kişinin elini kolunu bağlar. Kelime dağarcığına azap çektirir. Alıngan insan küslüğü kendisine kıble edinir ki, Bu çok tehlikeli bir durumdur. Küslük, yaşanılası güzel günleri zindan eder. Her iki tarafı da mutsuz eder. Kim dünyada zindanı yaşamak ister ki; ” önyargıları ile mundar olan malamat bir insandan başka”.
Kadirciğim o sebeple diyoruz ki, insanlarımızı içten içe kemiren bu önyargılar bir an önce kırılmalı ve çöpe atılmalıdır. Aksi takdirde birçok sıkıntılar bizi beklemektedir.
Hanifi Bey ile bir an göz göze geldik, Mustafa Demirci yine haklıydı.KADİR İSLAMOĞLU KADİRLİ ANDIRIN GELİŞİM PLATFORMU DERNEĞİ BAŞKANI

  • UYARI
  • Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
  • Yorumla

ANKET

Sitemi nasıl buldunuz?

Üye Girişi
  • Kullanıcı Adınız
  • Şifreniz