SIĞ GÖRÜŞLER …

- 22 Aralık 2021 - 08:32:16

Dünya üzerinde insanoğlunun kendi özünün sınırlarına hapsolması kadar acı bir durum daha yoktur. Zihinler hayat bulandıran rastlantı sözleri benimsedikçe, kişinin algı ibresinin yönünün kendi beninde doğruya yöneldiği kanısına varması da pek şaşılası bir olay değildir.

Zamanın ağır yükünün altında ezilen karma düşünce topluluğu yok sayılanın zifiri gölgesinde yalpalamaya devam ediyor. Akıl tutulması yaşayanların fani varoluşun ötesinde saydığı yaşamları algıdan ve yargıdan uzak. Öznenin dışında kalanın kendi ışığında gösterdiği yön yolu aydınlatmaya yetmiyor.
Yanlışın yönünde değişmezin değişikliğine inanmak kadar zordur doğruyu özgür bırakmak. Çünkü varlık şekil ve kapsamı değiştiren yok oluştan ibarettir aslında. Nasıl ki, kalıba dökülenin temele şekil alması gibi insanların varlığa bağlılığındaki taşkın da düşüncelerin akışı halinde hayatlara yayılır.
Kültürel birliğin olmadığı bireyler arasında kavranması güç olan ilişkilerin mevcudiyeti, yetersizliğin örgütlenmiş birliğinden ibarettir. Ortak yaşam iradesinin ayırıcı geçişi olmadığı sürece de böyle kalmaya mahkumdur.

Peki, bu derin uyuşmazlıkta skalası itaat olan gücün fırsatçılık anlayışı varış noktasını değiştirir mi? Hâkimiyeti duruma göre koşullandıranın sistemdeki tanımsal görüş birliği yalnızca kendi görüşünü benimsemeye yetecek kadardır. Anlatıda bahsini geçirdikleri duyumlar ve irdelenen sınırsız koşullar da aslında bize ait değildir. Dorukta, kargaşanın ışıklarını zevkle izlerken kusurları görmek pek mümkün olmaz. Son hiçbir zaman yakın değildir sığ görüşlerin bulanık denizinde. Çünkü varış noktası girişten uzak görünür çoğu zaman. Oysa başlangıç, bitmeye başlamak değil midir her zaman?

EĞİTİMCİ-YAZAR- MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL

Paylaş

UYARI
Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.