TRT BELGESEL’DE “CUMARTESİ” KADİRLİMİZİ İZLEYİN..

TRT BELGESEL’DE “CUMARTESİ” KADİRLİMİZİ İZLEYİN..

KADİRLİ DEVLET HASTANESİ EK HİZMET BİNASI İNŞAATI DEVAM EDİYOR..

KADİRLİ DEVLET HASTANESİ EK HİZMET BİNASI İNŞAATI DEVAM EDİYOR..

Davet …

Davet …

ŞAHİN ANDIRIN’DA ZİYARETLER’DE BULUNDU

ŞAHİN ANDIRIN’DA ZİYARETLER’DE BULUNDU

ORMAN YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI

ORMAN YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI

    • 7 Temmuz 2021 - 06:33:21

Teknoloji bizi bu hâle getirdi dedi, 70 yaşındaki bir adam. Neden böyle söylüyorsunuz ki, dedim. Teknoloji bizi bayağı rahatlattı. Yok dedi ihtiyar. Sen yanılıyorsun. Sen kolaylığı rahatlık zannediyorsun lakin durum bildiğin gibi değil. Dedim, ihtiyar masal anlatma bana. Neyi güzelmiş eskilerinde, beni yanılmakla itham ediyorsun. Bak iki gözümün çiçeği, anlatayım o zaman.

Ben dedi dedi ihtiyar, yaşım gereği karıştırabilir, o günleri anlatırken heyecanlanabilirim, madem sen okuduğunu söylüyorsun, anlatmak benden, yazmak senden, dedi ve anlatmaya başladı.

Eskiden gurbet mi vardı guzum. Şimdi bu ne demek ihtiyar dememe kalmadı. İhtiyar söze başladı.

Bak yavrum, eskiden aileler içiçe yaşardı. Herkes gurbet nedir bilmezdi. Eskiden gurbet demek, yan köye gelin gitmek, askere gitmek, uzak bir memlekete çalışmaya gitmekle eşdeğer sayılırdı. Bir kız çocuğu komşu köydeki teyzesinin oğluna gelin gitse, köyde herkes onun yasını tutardı. Vay kele, gördün mü, Hatçegız’ı gurbete gelin etmişler, ne gadersizgızmış, vah vah. Ya da hiç bitmeyen anılarının bir ömür boyu anlatıldığı o en büyük gurbetlerden birisi askerlik. Adam askerliğini gurbette yaşamış ya, anıları Türkiye Diyanet Vakfının Çıkardığı İslam Ansiklopedisi gibi içinde tüm ayrıntıları barındırır.

Eskiden gurbet olmadığı için, herkes iç içe yaşadığı için her şeyin bir bereketi vardı a guzum. Şimdi öylemi? Şimdi gurbet bize bir cep telefonu mesafesinde. Şimdi insanlar aynı evin içerisinde gurbeti yaşıyorlar. Yan oda, ders çalışma odası, misafir odası, kahve içme odası, bebek odası. Bak bunca oda olmasına rağmen bu kadar odada bir eve yetmiyor hââ. Niye yetmiyor dersen orasını da sen düşün iki gözümün çiçeği.

Dedim ihtiyar çok fazla dokundun bu ev hayatına ve gurbete, kulübede mi yaşayalım, kuş gibi. Dedi evlat, o kulübede yaşayan kuş senden daha mutlu değilmi.

O yetmişlik ihtiyardan duyduklarımı yazmaya devam edeceğim. Yer sofrasının güzelliğini, yek duası ederek sofraya buyur eden Ak Sakallı dedeleri ve eli öpülesi nineleri yazmaya devam edeceğim. Odun ateşinde pişmiş yemekleri anlatmaya devam edeceğim.

  • UYARI
  • Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
  • Yorumla

ANKET

Sitemi nasıl buldunuz?

Üye Girişi
  • Kullanıcı Adınız
  • Şifreniz