Tayyar ve Meral gözlerinin ortasında çiçekler büyürken, vücutları henüz gençken, gazetelerde çanak-çömlek promosyon reklamları yapılırken, anneler pazen giyerken tanışmışlar. İkisi de üniversitenin kirletilmez dediğimiz bölümünde tevafuk eseri aynı sınıfı paylaşmışlar. Dünyanın kirletilmemesi için, bedeni örseleyen imansızlık artmaması için, kıymetli değerlerin aktarımı için bu mesleki eğitim alanında 4 yıl dirsek çürütmüşler.
Doların dalgalanmalarının geride kaldığı vakitlerde, sağ ve solcuların kimlik sorgulanmasının bittiği zamanlarda ömrünün en kıymetli fırsatını bulan Tayyar, Meral’e evlilik teklif eder. Henüz kaba ve solgun hatta bol çizgili defterler bitmiş, ham bir öğretmen olarak mezun olmuşlardı. Tayyar’ın teklifini kabul eden Meral Mardin’e atanmış Tayyar ise atanamadığı için polis olmuştu. Tayyar ve Meral karanlığın aşamalarından geçmiş, boğazın kupkuru kaldığı vakitlerden çıkmış, bekarların kaburga görüntülerinden sıyrılmış ve diri sevişmeler için bir evin için kavuşmuşlardı.
Sevgi çığlıkları, hülyalı bakışmalar, özenle giyilen jartiyerler ve renkli donlu günler geride kalmaya başlamıştı. Tayyar polis olduğu için bozkırda yaz akşamları yaşıyordu. Ağır kanlı geliyordu her nöbet. Uğraşı öğrencileri olması gerekirken engebeli ve kırgın sokak kavgalarıyla uğraşıyordu.
Ve Meral, kaypak ilgilere göz açmış, zarif ilgiler kalbine dokunmuş, mutanttan ve kibirden bir ahlaka bürünmüştü. Tayyar ile evli olmasına rağmen kaçamak sevişmelerin merhem olduğunu sanmaya başlamıştı.
Ayet ve hadisleri iyi bilmesine rağmen Meral ucuz cesaretle Tayyar’ı aldatmış ve ondan ayrılmaya karar vermiş. Tayyar gecesini gündüzüne katıp çalışmış, gönlünü ve tohumlarını daima sıcak tutmuş, diri sevdiği Meral’in gitmesini öylece izlemişti.
Sonra, Meral memleketine gitmiş. Tayyar oracıkta yalnız başına kalmıştı. Mümin ve müşrik savaşı olmamıştı. Bağlar bozulmuş, sevda bitmişti.
Tayyar bir süre sonra yaktığı tütsü eşliğinde düşünmüştü; Meral defalarca kez aldatmış, Meral iffetini satmış, Meral para komasına girmiş, gündelik sevişmelerde ölmüştü.
Sonuç mu? TCK ‘ya göre yine Tayyar suçlu bulunmuştu. Koğuşlarda bile artık şu sorular soruluyor: Kadın ve erkek eşit mi? Erkek sırf fiziki güçlü diye itilip kakılıp idama mı mahkum edilmeli? Erkekler ağlamaz kadın ağlar deyip gözyaşı hesabı mı yapılıyor? Kadınlara yönelik algı yaratılıp acaba ölümsüz ve ebedi sevgiler güçsüzleştiriliyor mu? Erkekler kötü ve iğrenç gösterilip Kadınların zihninde böcek olarak mı gösterilmeye çalışılıyor? Neden Meral ve Tayyar’ın hikayesinde Meral’ın yaptıkları görünmezken Tayyar hemen suçlu ilan ediliyor?
Toplum olarak Meraller yüzünden sonsuz sevgileri, ebedi evlilikleri, Tayyar gibi adamlaır, işini yapması gerekirken farklı alanlarda kendini ispata gidenleri yok ediyoruz.

Vicdan muhakemesi yaparken gerçekleri hisler kadar gerçekleri görmek ve her bir hikayeyi özünden dinlemek lazım.- MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL