Karıcığım
Ağır cezalı mahkemelerden çıkıp henüz geldim hapishaneme. Soracak olursan eğer tahliyemi vermiyorlar. Bu duvarlar arasında yatmam gereken yirmi iki sene daha varmış. Yaşım kırkı geçmişken bu süre içerisinde buradan çıkacağımı da artık sanmıyorum.‘’Karıcığım’’ diyorum ya, sen bana bakma. Biliyorsun ağız alışkanlığı ve insanın alışkanlığını bırakması uzun sürüyor. Beş yıl kadar olsa da sen gideli alışkanlığından vazgeçmesi içerdeki adama uzun ve zor bir süreç oluyor.
Senin yeni bir hayatın oldu mu? Başka eve taşınmış olmanı isterim. Bizim evimizin tavanları nem tutardı. Rutubetten hasta olurdun. Her sabah içtiğin kahveni, akşamüstü yaptığımız yürüyüşleri devam ettiriyor musun? Ben tek yürüyüşümü havalandırmaya çıkartırlarsa yapıyorum. Yanımdaymışsın gibi. Gibisini düşündükçe içimde bir yerler acıyor. Keşke böyle olmasaydı. Ne bileyim bari bir görüş gününe gelseydin karıcığım. Gelseydin dedimse tek gelseydin. Yanın da gözlüklü, ciddi bir herif, elinde pembe karton bir dosya olmadan mesela. Tek başına gelseydin. Gülseydin. Geçecek deseydin. Umudumu parlatsaydın mesela. O zaman buradan çıkacak gücü kendimde bulurdum. Keşke böyle olmasaydı karıcığım, pardon karıcığım değildin artık. Sen benim neyimdin ya şimdi?
Bu mektubu sana yazıyorum da korkma göndermem. Olur ya evlenmişsindir. Sahi evlenmiş misindir? Evlen tabi. Yeni kocan emeklisi olan bir beyefendi olsun. Kendini yazmaya adamış sivri dilli bir yazardan daha kalifiyeli hayat sunar. Benim gibi birini bulma. Ki ben zannetmiyorum dışarda benim gibilerin kaldığını. Bizi artık ağır cezalı mahkemelerde yargılıyorlar. Doğru ve dürüst olduğumuz için. Ahde vefa gösterip vatan uğruna çabaladığımız için. Gerçekten sevip sevdiğimizi üzmediğimiz için. Aldatıp da yalana bulaşmadığımız için. Hayaller kurdurup yıkmadığımız için. Hepimiz tam kadro buradayız. Korkacak bir şey yok.
Biliyor musun havalandırmadayken yanıma bir kedi geliyor. Adını Kirekör koydum. Sevdiriyor kendini namussuz. Sonra kaç gün gelmiyor. Böyle yaparak özlemimi içten içe kanatıyor. Ama beni yaralayamaz. Yanlış anlama da ben senden tecrübeliyim. Kedilerin nankörlüklerini de affedebiliyorum.
Neyimdin artık? Bu soruya gelecek olursam. Yemyeşil bir dal kırılıyor içimde. Keşke sevseydin beni. Yokluğumdan öpseydin. Ben öyle yapıyorum. Dört duvar arasında sen hala benim karım oluyorsun. Çünkü ben başka bir hayatı yaşayamayacak kadar, ağır bir cezaya çarptırıldım. Sen istersen benim karım olma. Ne memleketimden geçebiliyorum ne senden. Her ne olursa olsun tüm yarım kalan ruhuma ve nankörlüklere rağmen…
İnsan alıştıklarını bırakamıyor. Hele de ben…
Koğuş: Bir Deniz Kenarı,Nankörler Uzağı…
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- Metruk bina toplantısı yapıldı
- Peçeli baykuş doğaya salındı
- Ispir ailesinden mevlide davet
- DİLEK LİVANELİ ÖĞRETMENLERLE TECRÜBELERİNİ PAYLAŞTI
- Hastanede yangın tatbikatı
- Seyir halindeki araç yangını söndürüldü
- Traktör sürücülerine reflektör dağıtıldı
- KAYMAKAM DOLU KÖYLÜNÜN SORUNLARINI TEK TEK DİNLEDİ
- Araç yangını söndürüldü
- Sıra sanayi sitesinde ..