Hangi yolu denerseler denesinler yine de bebek sahibi olamayan çiftler vardır. Bu çiftler dünya üzerindeki tüm tıbbi ve lokman hekim yöntemlerini duydukça uygularlar ve bebek sahibi olmak isterler. Doğurganlığı destekleyen birçok tedavi yöntemleri içerisinde tarihi Arabistan’a dayanan Meryem Ana Otu’da önemli bir yer tutmaktadır. Bu ot; kapalı bir el görünümünde olup kuru kök şeklindedir. Yağmurlu havalarda ya da suya atıldığı zaman yaprak açan bitki bu esnada su biriktirip eski kuru halini alır. İçerisinde fazlaca östrojen hormonu vardır. Erkeğin sperminin kadındaki yumurtalığa daha kolay ve rahat geçmesini sağlar.
Ucuz ve iğnesiz olan bedeni acıtmayan bu Meryem Ana Otu yöntemi kan dolaşımını artırarak çocuk sahibi olmayan kimselerin hamilelik konusunda en büyük yardımcılarından biri olmaktadır. Halk arasında Meryem Ana eli ya da Meryem Ana Eli otu şeklinde de adlandırılmaktadır. Kullanım esnasında dua şarttır. Bunun için nefesi kuvvetli, ağzı abdestli ya da toplumun dini öncü kişileri (imam, şıh…vs) Meryem suresini, Felak ve Nas ya da Ayetel Kürsi okumalı. Ve sabah akşam en az iki kez suyu içilmelidir.

Doğum kaygısı olan kadınların içini rahatlatacak bir yöntemdir. Ayrıca tuvalet esnasında altına kaçıran çocukların da, cilt sorunu olanların tedavisinde, ruh ve sinir hastalığı sorunu olan şizofrenik kişilerde de etkili bir tedavi yöntemidir.
Zat-ı zül celal bizlere güç versin. Günaydın sevgili ülkem. Dünden ayrılma vakti geliyor sanırım. Rabbim bize birlikte güç versin. Ölmeden öldürülmeye çalışıldığımız yıllardan sonra Vatan ve milletin değerinin bilindiği vakitler geldi. Gaflete düşülerek yanlış ya da bozuk siyasetlerin ardına, direksiz ve omurgasız konuşmaların sonunda gerçeklerle buluşulmaya başlandı. Yıllardır Ortadoğu ve yakın sınır bölgelerinde ya da Müslüman ülkelerinde gerçekleşen katliam, esef ve facia durumların nedenlerini görmeye başlayan bir Türk dünyası var. Ne mutlu bize.
Öyle ki Haçlı zihniyetini terk etmeyen o gavur tohumları çiçekten böceğe, topraktan tütüne, tahıldan ahıra kadar, insandan esire kadar her yolu denedi. Meryem

Ana Otu da bunlardan biriydi işte.
Yuvarlak masa toplantılarında her daim felsefeyi, sosyolojiyi, tarihi, ekonomiyi, medeniyeti vs kullanan Bu YARADANI ve insan kavramını unutan topluluklar bu kuru otun oluşum şeklini toplumların köleleşmesi ve ele geçirilmesi için bir harita olarak edinim yapmışlardı. Hangi ülkeye çökertme yapacaksalar önce sevdiler, destek oldular, sırtını sıvazladılar ve sonra bir gece vakti hissiz bir şekilde devletlerin ve insanların başına çorap ördüler, katliam yaptılar ya da çöktüler. Hani ot gibi önce sula, suyu biriktir sonra kuru köküne tekrar dön ve tedaviyi bitir…
Hafızamızdan ve gönül hayratımızdan su içen Türk devletlerine, Müslüman ülkelerine ve vatanını seven insanlarımıza yapılan zulümlerin ve nedenlerinin silinmesi dileğiyle.

Her gelen heves iyi değildir.
Her tedavi sağlık ve sıhhat değildir.
Her yüzüne gülen dost değildir.
Her ot bir bahar değildir. – MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL