SANAYİ VE TİCARET FUARI AÇILDI

SANAYİ VE TİCARET FUARI AÇILDI

SUMBAS’TA AHIR YANGINI

SUMBAS’TA AHIR YANGINI

DEREDE MAHSUR KALAN İNEK KURTARILDI

DEREDE MAHSUR KALAN İNEK KURTARILDI

KADİRLİ BELEDİYESİ GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI ŞENLİKLERİ DÜZENLENDİ

KADİRLİ BELEDİYESİ GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI ŞENLİKLERİ DÜZENLENDİ

Hasan Dede Türbesi için iyileştirme ve çevre düzenlemesi çalışmaları başladı.

Hasan Dede Türbesi için iyileştirme ve çevre düzenlemesi çalışmaları başladı.

SINAVMATİK NESİL – EMRE KIR
    • 1 Temmuz 2022 - 07:51:12

SINAVMATİK NESİL – EMRE KIR

Herhalde şu an da kime sorsanız, en popüler kaybolan değerlerimizden biridir cevabını alırsınız karne heyecanını günler öncesinden yaşayamayan bir nesil olarak.

Geçen hafta Sonu itibariyle bir eğitim-öğretim sezonu daha bitti. Artık klasikleşen, birbirinin aynısı olan ve gitgide öğrenciler için de sıkıcı hake gelen tören diyaloglarının ardından milyonlarca öğrenci karnelerini aldı, ya da almadı…Yani çoğu karne almaya bile gitmedi veya gerek görmedi. Bu tablo değişirken yıldan yıla, çocukluğumu anımsayarak “iyi ki…’’ diyorum hep. İyi ki zamanında o heyecanı, şenliği, neşeli kutlamaları yaşayan bir neslin dönemine tanıklık etmişim. Hiç unutmuyorum, karne alacağımız vaktin günler öncesinden başlardı heyecanımız, kalplerimiz güm güm atardı acaba öğretmenlerimiz sözlümüze kaç verecek, karneye notumuz kaç düşecek diye. Karne günü yaklaşırken aylar öncesinden evlerde anne ve babalarla hediye pazarlığı yapılırdı.

 

Hele de o vakit hiç dağ bisikletin yoksa ya da kendi kendine konuşan, yürüyen bir oyuncak bebeğin… Ne tablet ne de bilgisayar… Karne günü okula nasıl ve ne kıyafetle gideceğimiz de günler öncesinden dolabın bir köşesinde yerini alırdı. Karne gününü anlatmaya ise hiç gerek yok…Okul o sabah coşkulu, eğlenceli ve de bir o kadar dramatik anlara tanıklık ederdi. Ellerinde takdir belgeleri ile sevinçten çığlıklar atan tek tük çocuk olmayı çok isterdi elbet herkes. Ama hiç başarı belgesi almadan üstüne üstlük bir de karnesinde zayıf notu olup da bir yandan ağlayan öte yandan eve gitmekten korkan çocukların sayısı da hiç az değildi. Duvarlarımız arada bir aldığımız ve sonrasında çerçevelettiğimiz başarı belgeleriyle dolu olurdu.

Şimdi ise yukarıda çizdiğim bu eski yaşanmış tablodan zerre kalmışlık yok. Artık ortaokullarda, liselerde takdir ya da teşekkür belgesi alamayanları sopayla kovalıyorlar desek abartmış olmayız herhalde. Çalışan çalışmayan, zeki –tembel hepsi birbirine karışmış durumda. Devlet okulları da özel okullarla yarışır hale gelmiş not şişirmede.

Kimin zeki, çalışkan ve başarılı olup olmadığını ancak toplu girilen sınavlarda görebiliyorsunuz. Sanattan, resimden, müzikten, spordan uzak, bütünüyle soru bankalarıyla beslenen, sürekli testlere ve sınavlara giren sınavmatik bir nesil yetiştiriyoruz. Karnedeki notlar nasılsa 100, artı takdir belgesi, test sonuçları full… Evet, ne isteriz ki başka… Şunu unutmayalım ki, eğitim her alanda kendini geliştirmekten geçer, sadece belleği dordurmak pek bir şeye yaramaz.

Sevgilerimle…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • UYARI
  • Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
  • Yorumla

ANKET

Sitemi nasıl buldunuz?

Üye Girişi
  • Kullanıcı Adınız
  • Şifreniz