Soğudunuz mu mevsimlerin tavrından? Dağların size sırt dönmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Gün batımını her açıdan görebilirken ufak bir pencereden görmek nasıl hissettiriyor? Yokluğu dert etmezken pembe hayallerin varlığıyla mutlu oluyor musunuz? Sorgu sual etmeden aldığınız kıyafetler için pazarlık dahi yapamaz hale gelmeyi nasıl buluyorsunuz? Gereksiz gördüğünüz tüm kayıpların varlığını var etmek için çabalıyor musunuz? Siyahın suçu, beyazın masumiyeti derken grinin ihanetine ne diyorsunuz?

Kul hakkına giren kullar korkmaya başlamış. Uzaylılar var diyerek inandırılan zihinler! Ya Yaradan’a inanmıyorsunuz ya da O’nun varlığından şüphe ediyorsunuz. Öyle ki sizler değil misiniz özellikle dizayn edilen? Siz değil misiniz son peygamberin peşinden giden? Siz değil misiniz kitab-ı kerim’i okuyup hikmetine güvenen. O vakit neden garipsiniz kendinize? Neden öldürüyorsunuz kendinizi?
Virüsü deccal aşıyı cennetin meyvesi yapan zihinler neden sorgulamaz kendini? Zihin jimnastiği yapınca azıcık anlaşılır kahır hükmü.

Ey insan! Kaderin yazdıklarını görmüyor musun? Rabbim ne çok önemsemiş sizi ki ne yok ediyor ne helak içerisinde soyunu kurutuyor. Öyle ki düşünün diyor!
Neyi düşünün diyor; Şiiri unutturan israfı, katilin olan ihaneti, derde bırakan cahilliği, bedenini tüketen zinayı, aileleri yok eden kavgaları, vicdanı bitiren harcamaları, görmezden gelinen bağları, yok sayılan fukaraları, adil olmayan kanunları, kurda kuzuyu yediren ahbapları, gönülleri kara olan ak saçları, gemiyi batıran savanları, yad edilmeyen ataları, gidilmeyen mezarları, unutulan ahlakları, yok olan tavırları, borçlandırılan namazları, tükürülen toprakları, satılan ırmakları, zehirlenen çocukları, ezilen gariban tayfayı, mertebesi saçmalık olan adamları, peşinden gidilen küheylan görünümlü zir zopları, ay doğmadan kaçan zamanı, hüküm verilen ve diz çöktürülen kadınları, baharı unutup sandıkta aç kalan erkekleri ve varlığını ebediyete ziyan eden zatları…

Hiç düşündün mü tüm bunları?

Ceplerde acun var. Dizilerin senaryoları entrika üzerine. Tası tabağını alıp hayvanların eti üzerinden mekânlarına mekan katanlar beğeni rekoru kırıyor. Tik tok üzerinden harmandalı rap şeklinde sunuluyor. Dekoltesi olan kadın ve kaslı erkek en ahlaklı insan gibi rol model alınıyor. Mavi önlüklü arkadaşlar içerde ağıt varken stres atmak için zekasına layık olmayan hareketleri koridorda yapıp sanal âleme yüklüyor. Aklı ve mantığı teneke olan belli kişiler aynı yerde sayıp sadece siyasi kavramlarla insanlığa öğüt veriyor. Haram hala aynı yerlerde dolanıyor. Özlem denilen kavramın içeriği değişmemiş. Hiç kimse aslında hiç kimseyi anlamamış. Demem o ki! Savaşın nasıl ki barış güvercini varsa, insanın çaresini insan olarak vermiş Rabbim, lakin kaç şafak geçse de insan asla insan olarak gücünü anlamayacak. Ne değişti diye sorun kendinize?- MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL-EĞİTİMCİ YAZAR