EĞİTİM ŞART – EMRE KIR
Dışarısı sarı sıcak… Güneş yakıcı, gölge boğucu. Yollarda canlı namına hareket eden hiçbir şey yok. Ufukta artan nemle birlikte sanki çölde gördüğünüz yeşil vahaları andıran, boydan boya uzanan verimli Çukurova toprakları. Çukurova’da yaşayanlar az çok bilirler yılın bu zamanını. Sararan otlar, çatlayan topraklar, yapraklarının boynunu büktüğü, yüzleri ekşiyen ağaçlar… Hepsi artık güz yağmurlarının yolunu gözlerler, hasret kalmışlardır hem yağmur damlalarına hem de yağmurdan sonraki o muazzam toprak kokusuna, saflığa, temizlenmeye.
Sadece toprak, ağaçlar mı dersiniz sizce bu kadar aç kalmış yenilenmeye, arlanmaya… Ne insanlar görüyorum yüzleri daha kurak, daha çatlak, arınmaktan, ıslahtan çok uzak. Doğa, her daim kendini yeniliyor, ıslah ediyor, temizliyor da biz insanoğlu bu döngüyü neden kuramıyoruz? Neden sürekli yaradılışımızın dışına çıkmaya çalışıyoruz? Neden etrafa zarar vermede canlı olarak ön saftayız?
Evet, kime sorsanız, kime içinizi dökseniz “Eğitim Şart” kardeşim deyip kestirmeden ana yola çıkmaya çalışıyor. Peki, eğitim dediğimiz şey nedir? Okullar, dershaneler, eğitimler, fakülteler, diplomalar, yüksek lisanslar yetmiyor mu dersiniz. Yoksa etse etse para mı ediyorlar? Bir bilgisayarın içinde virüs tarama programı misali sanırım hata veren nokta ‘’insanlık terbiyesi’’ programı. Her türlü uygulamayı telefon misali okutur, öğretirsiniz ya da yüklersiniz insanoğlunun zihnine, ama nedense çoğu insana ‘’terbiye’’ uygulamasını yükleyemezsiniz. Eğitim-öğretim çerçevesi içerisine sığamayacak kadar geniş ve manevi bir kavramdır terbiye.
Yolda trafik seyir halindeyken birbirine toplu tüfekli saldıranlar, akşamın erken saatlerinde köşe bucak sarkıntılık için pusuya yatmış olanlar, iki kadeh atıp arabanın koltuğuna geçince kendini bir anda milletvekili yeğeni zannedenler, gece gündüz kendi halkını dolandırıp namaz vakti onlarla aynı safta duranlar, tacizciler, hırsızlar, zehir tacirleri, mafyalar… “Aynı gemideyiz” lafı herhalde biraz fazla rahat olur. Artık aynı sokaktayız, hatta aynı trafik ışıklarında yan yanayız, kapı komşusuyuz.
Suçlu kim? Kimi yakalamışlar? Maktullerden biri mühendis ya da dershaneci, emekli baş komiser veya bir avukat. İşte bizim vakti zamanında eğitim, kültür dediğimiz şey, meğerse bir kulüp forması gibi an geliyor çıkarıveriyor. Ne güzel demiş Montesquieu,’’ Terbiye ile olacak şeyler kanunla yapılmamalı.’’ Eğitim şart ama öncesinde insanlık terbiyesi daha mühim.
Saygılarımla…
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- Kadirli’de anaokulları açık hava sınıfı uygulama modeline geçiyor
- SAĞLIKLI BESLENME İÇİN OKUL KANTİNLERİNE DENETİM GERÇEKLEŞTİRİLDİ
- Durmuşoğlu Bilecik Merkez ilçe Kongresine Katıldı
- Çocuklar güvende ekipleri sosyal hizmet için saha çalışması yaptı
- Emniyet uygulamaları
- Başkan olcar’dan milli takım maçına davet
- Yarbaşında gelenek yaşıyor
- Çedes koordinasyon ve proje tanıtım toplantısı yapıldı
- “KADİRLİ OKUYOR” PROJESİ TANITIM TOPLANTISI YAPILDI
- “KİTAP OKUMAK” ÜZERİNE