Torosların Akdeniz’e bakan yamaçların eteklerini saran çam ağaçları yükseklerde yerini mezda ve kamalak ağaçlarına bırakır. Yamaçlardaki koyaklardan şırıldayarak akan dereler birleşerek çağlamaya başlar. Düze inen su, yorgunluğunu ifade eder gibi durulur, sürünerek sessizce akar.
Mehmetli Beldesinden Toroslara tırmanırken ilk basamak Kölete Köyü’dür. Yemyeşil bir vadi içerisinde maki çalılıklarıyla süslenmiş köy, aşağılarda dereye dönüşen bir su kaynağının kıyısında kurulmuştur.
Köyün ortasındaki bir kaya kütlesinin dibinden gözler halinde çıkan su hemen aşağıda birleşerek bir dere oluşturur. En kurak dönemde bile bir değirmen çalıştıracak suya sahip olan bu dere, yamaçlardan kıvrılıp güneye doğru çağlayarak akar gider ve ovada kesik suyu ile birleşir.
Kölete suyu, köyün alt başında büyük bir kaya kütlesinin üzerinden aşağıya doğru köpükler saçarak dökülür.
Yörede söylene bir rivayete göre antik dönemlerde burada bir bey yaşarmış. Beyin yakışıklı bir erkek evladı varmış. Bey sağlığında oğlunun mürüvvetini görmek istemiş. Tüm yöre halkı beyin oğluna yakışır bir kız aramaya başlamışlar. Gel zaman git zaman ovada bir ağanın güzel mi güzel, alımlı mı alımlı bir kızı olduğunu haber alırlar. Kızın topuklarına kadar uzanan sapsarı saçları dillere destandır. Dünürcü gönderip babasından istenir. Kırk gün kırk gece düğün yapılır. İki genç evlenir. Mutlu bir hayat sürmeye başlarlar. Bir süre sonra kız hastalanır. Hastalık tüm güzelliğini yavaş yavaş eritmeye başlar. Eski güzelliğinden eser kalmaz. Bir gün kız kocasının artık kendisini sevmediğini düşünerek derenin taşkın bir zamanında kayanın başına çıkarak atlamak ister.. Kocası arkasından koşsa da yetişemez. Kız kendini kayadan suya doğru bırakır. Kocası da arkasından atlar. Tanrı olanları görür. İki gence acır. Kızın saçlarını taştan aşağıya dökülen suyun köpüklerine dönüştürür. Kocasını da derenin ortasında bir çınar ağacı yapar.
Kölete Şelalesinin öyküsüne uygun olarak şelalenin döküldüğü kayanın tam karşısında derenin içinde bin yıllardır yaşayan bir çınar ağacı kollarını açmış kayadan aşağıya atlayan sevgilisini yakalamak için bekler vaziyettedir. Suyun en az olduğu dönemde bile kayalardan aşağı çağlayarak akan suyun köpükleri tıpkı genç kızın sarı saçları gibi ovadan eserek gelen rüzgarın ritmine uyarak dans etmektedir.
Dört mevsimin tüm güzelliklerinin aynı anda yaşandığı, yeşilin bütün tonlarıyla bezenmiş bu coğrafyada ki şelale ve çınar ağacı, asırlardır söylene gelen öyküleriyle birlikte sanki saklı bir hazine gibi bulunup,ortaya çıkarılacağı zamanı beklemektedir.M.Yüksel Kaya
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- Metruk bina toplantısı yapıldı
- Peçeli baykuş doğaya salındı
- Ispir ailesinden mevlide davet
- DİLEK LİVANELİ ÖĞRETMENLERLE TECRÜBELERİNİ PAYLAŞTI
- Hastanede yangın tatbikatı
- Seyir halindeki araç yangını söndürüldü
- Traktör sürücülerine reflektör dağıtıldı
- KAYMAKAM DOLU KÖYLÜNÜN SORUNLARINI TEK TEK DİNLEDİ
- Araç yangını söndürüldü
- Sıra sanayi sitesinde ..