İnsanlar birbirine sevgi göstermek zorunda değil ama birlikte yaşamanın gereği olarak saygı göstermek zorunda. “Zevkler ve renkler tartışılmaz” atasözünden yola çıkarak saygının önemini biraz açalım. Her insanın kendine göre düşünceleri vardır, bu konuda kimseye karışamayız, aynı şekilde kimse de bize karışmamalı. Eşler arasında çok önemli oranda var bu durum, sonu boşanmaya kadar gidebiliyor. Sesler yükselip saygısızlık sonucu olaylar davranış bozukluğuyla daha kötü yerlere gidebiliyor. Aslında davranış bozukluğu tedavi olunması gereken bir tür hastalık. Ama bu durumdaki eş, hasta olduğunu kabul etmek istemiyor ve sonuç kaçınılmaz oluyor. Halbuki insan ruhunun da hasta olabileceğinin farkında olmalıyız. Bu ayıp değil yasak değil, gayet normal bir durum! Beraber yaşadığımız kişilere karşı sorumluluklarımızdan biri de medeni insan olmaktır. Kendimizi eğiterek her yaşta öğrenebilir, bunun sonucunda güzel insan olabiliriz.
Her yaşta öğrenilebilir ve hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. El işleri ve bahçecilik ile ilgilenebiliriz, internette ilgimizi çeken konuları araştırıp bu konular ile ilgili yazılan makaleleri okuyabilir ve araştırabiliriz. Beynimizin atıl kalmaması lazım. Bu durum Alzheimer hastalığına kadar gidebilir. Bildiğiniz üzere bu hastalık zihin işlevlerinin kaybı ya da bunama olarak biliniyor. Kaba tabiriyle çağımızın en çok görülen ve henüz kesin tedavisi bulunamayan sinir hastalıklarından sadece biri. Çoğu hastalığın sebebi stres gösteriliyor. Stres hayatımızda çok önemli bir faktör. Kendi kendimizi bu yüzden güzel işlerle meşgul etmeli hayata pozitif enerji ile bakmalıyız. Geçen haftalarda da yazmıştım evrenin dili pozitiftir.
Kadirli’li kadınlardan gelen çok sayıda mesajlar var. Örneğin Songül hanım “Hayallerim var ama geç kalmış olabilir miyim” diyen kadınlardan birisi, eğer gerçekten istiyorsanız vakit hep vardır. İstemek ve inanmak; var olmanın gerekleridir. Bu yüzden lütfen vazgeçmeyin. Daha sonra “keşke yapsaydım” demektense, hayalinizi gerçekleştirin. Büyük ihtimalle “İyi ki yapmışım” diyeceksiniz. Eğer denemezseniz başaramazsınız ve bu gerçeği hiç bilemezsiniz. Hayallerinizi farkettiğinizde içinizdeki kudreti de farkedersiniz. Kudretli olmak ağzında gümüş kaşıkla doğmak değildir. Hayallerinizin peşine düşmek ve içinizdeki kahramanı keşfetmek; Bir insanın sahip olabileceği en büyük kudret budur aslında… Sık sık sesli bir şekilde gülün ve kendinize “ben güçlüyüm, çalışkanım, iyi kalpliyim” deyin. Bu sözleri beyin algılıyor ve düşünceler doğru anlamda değişiyor. Küçük şeylerden zevk almaya bakın. Gözyaşları olacaktır mutlaka, katlanın, yasınızı tutun, sabırla bekleyin ve dikkatinizi başka şeylere verin. Ne olursa olsun iyilik yapmaktan vazgeçmeyin. Çevrenizi sevdiklerinizle doldurun; ailenizle ilgilenin, kedi, köpek, kuş, balık besleyin, yetiştirebileceğiniz her türlü bitkiyi yetiştirin. Eviniz de sığınağınız olsun. Tüm sevdiklerinizi kucaklayın.
Emekçi kadınların yanımda ayrı yeri var. Çünkü üreten insanın desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. @kadirlikadınlarmeclisi sosyal medya hesapları aracılığıyla dönüşümlü olarak kadınların ürün tanıtımlarını bir karşılık beklemeden yapıyorum. Bu, emek veren kadınların kendilerini özel hissetmesini sağlıyor. Bunun için bana teşekkür ediyorlar. Biz kadınlar birbirimize sahip çıkmalıyız. Unutmamalıyız birlikten kuvvet doğar. Her birimiz başka alanlarda başarılı olanları alkışlamalı ve ihtiyaç sahibi olanlara el uzatmalıyız.
Tıpkı Kadirli Kadınlar Meclisi üyeleri gibi. Oluşumu zaten bir iyilik hareketiyle başladı ve inşallah hep öyle devam edecek. Çoğunluğunu İlçemiz ev hanımlarının oluşturduğu bu grup Kadirli Belediyesi Meclis kararıyla oluştu.
Biz Kadirli Kadınlar Meclisi kendi özel hayatlarımızdan fedakarlık ederek gönüllülük esasında, birlikte topluma faydalı işler yapmaya çalışıyoruz. İçinde yaşadığımız toplumun ihtiyacı olan iyilik hareketleridir. Bu anlamda bize destekler veren İlçe Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza ve tüm Birim Müdürlüklerine teşekkür ediyoruz.
Yine son bir hatırlatma yapalım. İçinde bulunduğumuz virüs salgını devam ediyor. Kadirli Kaymakamlığımız sürekli ilçemiz hakkında durumun ciddiyetini koruduğunu bildiriyor. Bu yüzden kendi sağlığımızı ve sevdiklerimizi korumak için aynı zamanda çalışan sağlık personellerinin durumlarını zorlaştırmamak için kalabalık ortamlarda bulunmayalım. Temizlik ve doğru maske kullanımı hayatımızın vazgeçilmezleri arasında olsun. Düzenli ve dengeli beslenmeye dikkat edelim. İnşallah her şey yoluna girecek, özlediğimiz günlere tekrar kavuşacağız.
Bu köşe bizim demiştim ya; artık düşüncelerinize daha fazla yer vereceğim. Lütfen sessiz kalmayın, yazın bana!
Bilmem farkında mısınız ama yaşadığımız sürece görevlerimiz bitmiyor.
Emekçi kadın Saniye hanım bana şunları yazmış; “Benim hayalim, hep imkanım olsaydı tüm ihtiyaç sahiplerine yardım etmekti, maddi ve manevi her türlü her özellikle yetim çocuklara sevgi şefkat göstermeyi çok seviyorum onları kollayıp kucaklamayi sahiplenmeyi.”
Yüreğinde sevgi ve iyilik biriktirmiş.
Aysel hanım da şöyle demiş: “Kadınlarımız hem ana, hem bacı, hem yar ama kıymeti olmayan bir obje olarak görülmekte. Bu durumu düzeltmek yine bize düşüyor!” Nasıl mı? Haftaya bunu detaylarıyla görüşelim.
Aysel hanım da ,Saniye hanım da ,hatta Songül hanım da tanıdığım en güçlü kadınlardan… Tüm emekçi kadınlara selamlar ve sevgi dolu günler diliyorum. Umut yoldaşınız, şansınız bol olsun.