Bu gün Cuma akşamı Ak Sakallı ile karşılaşmak ümidi ile Yatsı Namazına ALA CAMİ’ye gittim. Fakat Ak Sakallı gelmemişti. Metin Hoca’m,
-Cami cemaatinizden bir Ak Sakallı emmi vardı, kendisini namazda göremedim haberiniz var mı? Dedim. Metin Hoca bir an duraklayarak, doğru bende göremedim. Fakat telefonu da yok ki, arayamayız da. Bak benim de kafam karıştı. Kadirciğim işin yoksa hadi gel gidelim dedi. Hocam size zahmet olmasın dedim. Kardeşim, ne zahmeti din görevlisinin bir görevi de, cami cemaati ile iyi ilişkiler içerisinde olmak, onlarla hemhâl olmak dedi. Hemhâl olmak. Bu cümle hoşuma gitmişti. Çünkü biliyordum ki, son yıllarda cami imamları cemaatleri ile yakından ilgileniyorlar, yaş durumlarına bakmaksızın onlara KUR’AN-I KERİM öğretiyorlar, sağlık durumları ile yakından ilgileniyorlar, hasta olanlarını ziyaret ediyorlar, değişik etkinliklerle camiyi sevdiriyorlar, acılarını paylaşıyorlar, sevinçlerine ortak oluyorlardı.
Metin Hoca ile birlikte Ak Sakallının evine doğru yola revan olduk. Daracık bir sokaktan geçtikten sonra geldik dedi Metin Hoca. Şaşırmıştım. Ben şatafatlı bir ev bekliyordum. Şöyle 5+1 diye tabir edilen, balkonunda halı saha maçı yapılan, kocaman bir ev. Oysa burada küçük ve sevimli bir ev vardı. Evin durumuna bakılırsa bayağı eski bir yapıya benziyordu. Metin Hoca demir kapının yanında belli belirsiz duran zile bastı. Fakat o da ne, kapıyı açan kimse yoktu, Derken bir daha, bir daha, Bende tıpkı Metin Hoca gibi heyecanlanmıştım. O an aklıma türlü türlü düşünceler gelmişti. Ya diye başlayan cümleler. Metin Hoca daha fazla dayanamayarak, Mutlaka bir şeyler olmalı, baksana evde de kimsecikler yok dedi. İkimizde aynı anda zihnimizden ”ALLAH’ım Ak Sakallıya bir şey olmasın” diye geçirmişiz. Metin Hoca ile birbirimize baktık, Ben Metin Hocaya sormadan hemencecik yan taraftaki komşunun zilini çaldım. Kapıyı açan sevimli bir teyze, Buyur evladım, kime bakmıştınız dedi. Bende heyecanlı bir şekilde Komşunuz, Ak Sakallı dedim. Teyze heyecanımı anlamış olmalı ki ,
-korkma evladım, kendisi evde yok, dedi. Bende teyzeciğim nasıl korkmayayım, Metin Hocayla zili defalarca çaldık, bizde başına bir iş gelmiş diye şüphelendik dedim. Teyze de, İkindi üzeri bize geldi, beni arayan soran olursa söyleyin, Selâ’da duydum. Andırın Başdoğan köyünde bir dostum vardı. Allah rahmet eylesin vefat etmiş. Selâ’yı duyunca Komşumuz Celil Usta’dan rica ettim beni Andırın’a götürecek biraz geç kalabilirim İnsanlık vazifemi yapıp inşallah geç saatlerde dönerim, dedi. Bu konuşma bizi hem sevindirmiş hem de, hüzünlendirmişti. Ak Sakallının, selâ’sını duyduğu bir dostunun cenazesi için komşusundan ricacı olup son vazifesini yapmak üzere gitmesi ne kadar latif bir hareketti.
Teyzemize, ALLAH rahmet eylesin, hakkınızı helal edin, kusura bakmayın, iyi akşamlar diyerek Metin Hoca ile birlikte oradan ayrıldık.
Metin Hoca ile vedalaşırken aklımda tek bir düşünce vardı. Sabah namazına ALA CAMİ’ye gelmeliydim.KADİR İSLAMOĞLU-KADİRLİ-ANDIRIN GELİŞİM PLATFORMU DERNEĞİ BAŞKANI
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- Metruk bina toplantısı yapıldı
- Peçeli baykuş doğaya salındı
- Ispir ailesinden mevlide davet
- DİLEK LİVANELİ ÖĞRETMENLERLE TECRÜBELERİNİ PAYLAŞTI
- Hastanede yangın tatbikatı
- Seyir halindeki araç yangını söndürüldü
- Traktör sürücülerine reflektör dağıtıldı
- KAYMAKAM DOLU KÖYLÜNÜN SORUNLARINI TEK TEK DİNLEDİ
- Araç yangını söndürüldü
- Sıra sanayi sitesinde ..