Bu kararsızlık fakat yapılan teklif ve alınan cevap kısa fakat çok önemli bir dersi bize veriyordu.
İnsan sevdiği şeylerden nasıl ayrılır. Ben tıpkı şarkılardaki gibi ”severek ayrılalım” babından düşünmeye karar verdim.
Ve bu şok’u atlattıktan sonra ihtiyara sevgi ve muhabbetle bakarak
-Emmi, emmi dedim. Ben sohbeti seçiyorum. İnşallah sizinle hoş bir sohbet yapalım.
Sözlerimden mutlu olduğu anlaşılan Ak Sakallı,
Peki, dedi. Gelecek hafta kendini ayarla, seninle sohbet edelim evlad.
Çünkü sen vazgeçmeyi becerebildiğine göre sohbet’ten tat almayı becerebilirsin, çünkü hoş bir sohbet insanı mutlu eder, hele hele de karşıdaki kişi ya da kişilerle anlaşırsan bu sohbetin tadına doyum olmaz.
Sohbetten tad almanın birinci yolu aynı duyguları yüreğinde hissetmek, aynı acılara ağlayabilmek ve karşıdaki kişi ile göz ve söz temasını sağlamaktır dedi.
Artık her şey hazır demekti.
Bir gün belirlemeli ve bu güzel Ak Sakallıyla doyasıya sohbet etmeliydim. Bunun için ortam da güzel olmalı diye düşündüm. Evet güzel sohbetler güzel ortamlarda edilir. Gül kokmalıydı sohbet mekanı kitap kokmalıydı. Sigara kokusu sinmiş ortamlarda yapılan sohbetler, sohbet değil sadece ve sadece gereksiz laf’lar olurdu.
Bildiğim bu güzellik üzerine Ak Sakallıya
-Emmi dedim, sen benden ayrılığı istedin, kabul ettim benimde senden bir ricam olacak.
-Buyur evlad dedi.
Estağfurullah, sohbet ortamını ben seçebilir miyim
-Peki neden olmasın dedi. Yalnız ben her yere gelmem bilesin dedi.
Anlaşıldı efendim dedim. Ben bu sohbet için güzel bir yer ayarlayacağım. İnşallah memnun kalırsınız
Ve aklımda olan yeri söyledim. Sevgi Derneği dedim. Sevgi Derneği, eminim sizin de beğeneceğiniz bir mekandır.
Sen beğenmişsen sorun yok dedi.
Öyleyse efendim sizi bu hafta Cuma Namazı sonu Sevgi Derneğinde bekleyeceğim dedim.
-İnşallah evlad, Ben mümkün olduğunca Cuma namazını ALA CAMİ’de eda etmeye özen gösteririm. İnşallah namaz sonu buluşalım dedi.
Ben de Ak Sakallıya hürmetlerimi sunarak oradan ayrıldım.
Nedense ayrıldıktan beş dakika sonra aklıma geldi. Neden bu ihtiyarın adına sormadım, cep telefon numarasını almadım.
Bilmiyorum, belki de bu güvenden olmalı. Samimiyetin getirdiği güvenden.