CİNSİYETİ DEĞİŞEN ZAMAN

MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL

Yandık tarihin heybetli anlatılışına. Bağlandık cennetin görkemli sunuluşuna. Taptık gökyüzünün ihtişamlı aktarılışına. Kuraklıklar yaşadık, savaşlarda katliama uğradık, hastalıklarla küçüldük, entrikalarla yıkıldık… Saraylar gördük, sınavlar olduk, karış karış dolaştık, yurt yurt hakimiyet kurduk.

Yolcu olduğumuz bu hanede sevdik. Çok sevdik.

Doğayı sevdik, toprağı sevdik, göğü sevdik, inanmayı, kavimleri, kabirleri, konakladığımız yerleri sevdik.

Sonra çizdik; helal daire ve şuu içinde yaşamayı çizdik. Baş düşman şeytanın kıdemli ve zeki kadrosuna karşı ahlakı, edebi, vicdanı, merhameti öğrendik. Fizan’da vardık. Viyana’da baharla karşılaştık. Mekke’de affa yol aldık. Doğu’da güneşe uğradık. Batı’da edebice yazdık.

Geldik. Yüzyıllıkların ardına dilsiz, ruhsuz, közsüz, hükümsüz kalmadan lider-i şiir ile beraber olacağımız yurda geldik. Köklü, duygulu, imanlı ve hafızalı hafızlı gönül hayratları kura kura vakte eriştik. Sanatın sanatkarını unutmadan, lider-i şiirin sözlerinden usanmadan bilime, ilime dolaşa dolaşa geçmişteki magmadan hür yıldızlara eriştik.

Lakin, kalbin dinsiz olmadığı kuruluş vatanımdan; tavrı tarzı değişen, cinsiyetini bilemeyen vakte denk geldik. Sevabı bilmeyen, ilim meclislerine gitmeyen, hizmet-i imanda aileden sadece maddi destek gören ve üstüne bedenini leş eden geleceğin tohumlarına eriştik. Beylerin barda dağ olduğu, yolda kıvırtıp dansöz kaldığı cihana rütbe verdik. Benzi asil olanların erlik sınavında erke el verdiği, evdeyse kükreyip ha gayret aslan rolünü reddetmediği heceleri cümle haline getirdik.

Ey! vatan- hizan, hudutlar içinde bir bütünken, bedenen gündüzken şimdi ne hale geldiğine bakıver. Yara yara, sine sine önce dilin farklı oluyor. Göre göre, bile bile artık cinsiyetin de karşıya karşı da sana akıyor. Hayata bağlandığın ecdadın, kuruluşu kan revan olan toprakların, nesillerin gözünü açtığı vatanın hiç bu kadar ahlak yoksunu, kendinden uzak, israfkar, beyni uyuşmuş ve gayb olmamıştı!

Var gücünle çevir dümeni kendine, yoksa uçurum yakındır.

Bilesin.