SİBER ZORBALIK – EMRE KIR

Şu sıralar gündemi epey meşgul eden ve çokça konuşulan bir mevzu ‘’siber zorbalık’’. Hakkında çok konuşulan ve dikkat çekmeye çalışılan bu hassas konuya insanların bakış açısı ve hassasiyeti de giderek yoğunlaşmaya başladı.

Peki nedir bu siber zorbalık? İlk önce zorbalık sözcüğünün Türkçe karşılığı ile başlayalım isterseniz. Zorbalık, bir insanın diğerine uyguladığı zarar verici fiziksel, sözel, cinsel vb. davranışlar bütünüdür. Zorbalık sözcüğünün başına siber kelimesini getirdiğimiz de ise karşımıza, bilgi ve teknolojik araçlarının karşıdaki insanlara zarar verme içgüdüsüyle kullanıldığı gerçeği çıkıyor.

Hepimizin bildiği gibi dünya, sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru çok hızlı bir geçiş evrimi yaşıyor. Bu süreçte kuşkusuz teknoloji ve bilhassa internetin payı çok büyük. Eskiden mahallede sayılı evlerde olan televizyonlar şimdi neredeyse evin her bir odasında, üstelik led, plazma ,içerisinde neler var neler; Netflix, YouTube, sosyal ağ uygulamaları. Cep telefonları vaktiyle biz insanlar için hayal gibi görünürken, şimdi akıllı telefon sıfatıyla her elde, öyle ki ülkemizde çocuklarda telefon kullanma yaşı dokuza inmiş. Ve çocuklarımızın %82’si internet kullanıyor.

Siber zorbalığın yaşandığı ve özellikle siber zorbalık mağduru yaş grubu ise 13-18 yaş aralığı. Araştırma sonuçları, ülkemizde interneti aktif bir şekilde kullanan 13-18 yaş arası ergenlerin neredeyse yarısının siber zorbalığa maruz kaldığını bilgisini veriyor, ve her beş ergenden biri de siber zorba.Rakamları incelediğimizde teknolojinin bu kadar hayatımızın içine girmesi ve bizi kendine bağımlı hale getirmesi süre zarfında bu oranların alarm verici seviyede olduğunu fark etmemek mümkün değil.

Zorbalık dediğimiz şey elbette sadece fiziksel zarar içermez. Daha çok ergenler arasında yapılan hakaret içerikli ve aşağılayıcı sözler, izinsiz fotoğraf yada video paylaşma ,hesapları gizliden ele geçirme gibi durumlar işte yukarıda bahsettiğimiz siber zorbalığın kısa bir özeti. Bu davranışların niyet perdesini araladığınızda ise neler var neler; intikam, öfke, kıskançlık vs…

Peki ,bir eğlence olarak, sırf kendi duygularının tatmin etmek için başkalarının hayatına zarar vermek, duygularını zedelemek ne kadar doğru olabilir? Aileler ve öğretmenler öncelikli olarak bu konuda ne yapabilirler? Özellikle bu konuda ailelere fazlaca iş düşüyor.

Anne ve babalar, Bu tür davranışların aslında sanal kimliği olan fakat gerçek insanlara yapıldığını çok doğru bir biçimde gençlerimize aktarmalılar. Sosyal ağların kullanımının takip edilmesi ve gerektiğinde sınırlamalara gidilmesi de izlenebilecek yollardan. Ebeveynlerimizin de, internet etiği ve kullanımı konusunda çok ciddi seminerlere ihtiyaçları var. Çocuklarımıza daha bebek yaşta yemek yedirebilmek için önlerine telefon açmak, ilkokul ya da ortaokul çağlarında sırf arkadaşlarına rezil olmasın, onlardan geri kalmasın diye lüks akıllı telefonlar satın almak ,ve bir de bunları yaparken bu cihazların ne amaçla ,nasıl kullanılacağını anlatmamakla onları bu dijital çöplüğün içine itiyor ve siber zorbalığa davet çıkarıyoruz. Lütfen gençlerimize sahip çıkalım.

Anna Maria Chavez çok güzel söylemiş,’’ Toplumumuz siber zorbalığın ne olduğunu fark etmediği sürece binlerce kurban sessizce acı çekmeye devam edecektir.’’