KENDİNDEN BİRİ – MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL
Evrende herkes yalan söyler ve herkes kandırılır. Ateşe ben de muhtacım sen de muhtaçsın. Herkes anne ve babasını tanır. Ve her şey tabiatla yol alır. Zamanlar vardır dün, bugün, yarın temelli ve bu zamanlara sarılan insanlar var. Dün iştahlı şekilde bağlandıklarımız bugün o iştahlı vakitlere yaptığımı rötuş yarın ise sarıldığımız sonuçlar olacak. Düzen bu. Ve bu düzen içinde kimler var. Hep insanlar yine insanlar…
Hasreti yaşadığı dün, bugün özlem çeker insan. Yarın planlar yapar, devlet kurar, fatih olur. Devirir. Yıkar. Kurar. Fakat sonra yine düzene teslime olan yine insan… Her şey için kavram üretir. Umudu mantığa bağlar, sevgiyi kana, kanunu adama bağlar insan. Sonra da mırıldanır durur, yarınlar da var içimde der, insan.
Görür, güvenir, teminat verir, kefil olur, arar sorar, muhabbetini tebliğ eder insan fakat senet vardır ortada. O senette menfaat yazar insan. Esefle, edeple, takımla, sükûnetle, makamla, seçimle gelir insan. Dişi gıcırdayarak üşüyen insan külhanbeyine sağ, bolu beyine sol, firavuna kardeş olur. Fil olması gerekenler sinekleri Kelebek yapar. Böyle unutur insan. Nasır tutan dizleri, akan alın teri, kanayan elleri kolayca üç kuruşa, bir oya unutur insan.
Kare bir ekran içindeki oyunlara dalar insan. Kıymetli kâğıtlar, doğal gerçekler kenara atılır ve bomboş sebeplerle vaktini katleder insan. Sevişmek derdine düşer çünkü tarihin soyut geçiş biletidir nefis, sonra paranın derdine koşar çünkü tarihin mezheplerini belirler üzerinde fotoğraflar somut kağıtlar Koşar koşar nereye koştuğu bellidir ama ölüm yokmuş gibi ata biner insan.
Düşmandır insan insana. Zaman bunu bilir. Yaratıcı bilir. Yazar bilir. Kader bilir. Lakin başkahraman insan bir türlü bilmez bunu. Çünkü bir taraf şeytana dayalı der kendine bir taraf ilaha. Hak görür bu nedenle iyiyi de kötüyü de kendine insan. Her şeyi zıttının altına yazar dilekleri için bu içi boş sebepleri dolu bir kapmış gibi yudum yudum içer insan.
Oysa gerçek şu; Yalnızlığa sarıl bir gün. Kimsesiz kal. Hangi vakte geldiysen o vakte kadar öğrendiklerini bir düşün. Önce kendine, sonra evine, sonra şehrine, sonra ülkene yol al. Sonra tekrar kendinde dur. Son durak o’dur. Akıl ve inançların kavga edebilir. Etsin. Duygusal neyin varsa gör bakalım. Halet-i ruhiyen nedir tartış. Boş ver başını öne eğmeyi tüm duvarlarla sohbet et. İşte o vakit güneş ve ay, gök ve toprak nedir anlarsın belki. Ve farkın olacak sıradan düzen içindeki normal ruhlardan. İşte o vakit üreteceksin en güzel şeyleri… Belki kendinden birini…
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- Metruk bina toplantısı yapıldı
- Peçeli baykuş doğaya salındı
- Ispir ailesinden mevlide davet
- DİLEK LİVANELİ ÖĞRETMENLERLE TECRÜBELERİNİ PAYLAŞTI
- Hastanede yangın tatbikatı
- Seyir halindeki araç yangını söndürüldü
- Traktör sürücülerine reflektör dağıtıldı
- KAYMAKAM DOLU KÖYLÜNÜN SORUNLARINI TEK TEK DİNLEDİ
- Araç yangını söndürüldü
- Sıra sanayi sitesinde ..