MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL-EĞİTİMCİ /YAZAR
Ortaokul sıralarıma dönüyorum bazen. Okulun ilk haftası büyük bir heyecanla okul yolları adımlanır, sınıflar doldurulur ve çok geçmeden sınıf başkanı seçimi gerçekleştirilirdi. Herkes aday olmaya cesaret edemezdi ama elbette. Bir takım erdemler gerekirdi mutlaka. Ya popülerlik, ya tip ya da laf yapan bir ağız.
Çoğu zaman başkanı seçerken düşünmezdik ince ince. Alelade oyumuzu verir, kazanan yakın bir arkadaşımızsa sevinir yoksa umursamaz geçerdik.
Başkan seçilince bir de yardımcı olurdu yanında. Kimseye , “Başkan yardımcısının kim olmasını istersiniz ?” demeden yapılırdı bu. İkinci en çok oyu alan o unvana erişirdi.
Başkan ve yardımcısı da pek bir şey yapmazdı zaten. Bir defterin peşinde koşar; kendisi düzenin bekçisi, yani başkan, olmasına rağmen hiç kimseye karışmaz; tahtaya isimleri yazar öğretmeni beklerdi. Başkanlığın nimetlerinden de faydalanır, bazen tehdit bazen rica ile ödev vs. arkadaşlarına yaptırırdı.
Çünkü sistemin verdiği görev buydu, önceden tayin edilen istekler buydu. Hiç kimse onlardan bir yenilik, bir farklılık, ya da değişim gerçekleştirecek bir şey beklemedi, öylece seçildiler ve görevlerini yaptılar. Perspektifinizi nereye çevirirseniz çevirin; dününüzde, bugününüzü de, yarınınızda bunu görebilirsiniz. Özne pozisyonuna istediğiniz şahsı koyun, gelenekselliğin getirdiği ve içinde bulunduğu rahatlık melteminden çıkmak onun için büyük bir mesuliyet olacaktır. Büyük ihtimalle konfor alanından dışarıya adım atmayı bırakın, atanları da eleştirecektir.
Dediğim gibi, bu yıkılış ormanlarının filizleri bağnazlık ve dogmatiklikten kaynaklanıyor. Daha önceki tecrübelerin getirdiği korku hissi ise bizi yiyip bitiriyor.
Bir devlet başkanı seçerken, bir dost seçerken, bir eş seçerken, ya da yazımın çıkış noktasında olduğu gibi bir sınıf başkanı seçerken; sadece içinde bulunduğunuz durumun büyüsü ile hareket etmeyin.
Yarının neler getireceğine ve oyunuzu, gönlünüzü ya da güveninizi hediye ettiğiniz bu kişinin neler yapabileceğine dair soru işaretleriniz hep yan cebinizde olsun.
Diğer bir pencereden bakmak gerekirse: Diyelim ki o kişilerden biri sizsiniz, oylardan istifade edecek şanslı birey sizsiniz. Hiçbir zaman yüreğinizin sözlerinden vaz caymayın. Sosyal statü, banka hesabındaki basamak sayısı, rant ya da arkadaşınıza ödev yaptırma gücü sizi eğip bükmesin.
Daima ileriyi hedefleyen, kendini geliştiren, sınıf arkadaşlarının hepsi başkan yardımcısı olan ve “Ben bilmiyorum”, “Ben hata yaptım” , “Özür dilerim” diyebilen vicdanı ve ruhu özgür liderler olun. Çünkü mutlu yarınlar; tahtaya yazılan isimlerle, oy verince arkadaşınızın başkanlığı kazanmasıyla ya da başkanlıktan istifade ettiğiniz nimetlerle değil; aklın, fikrin, ruhun ve huzurun bayram ettiği nur dergâhlarıyla filizlenecektir. Ve başkan görevi bıraktığında değil, oy verenler başkanı seçerken aklını kullanmayı bıraktığında büyük yıkılış gerçekleşecektir.
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- Metruk bina toplantısı yapıldı
- Peçeli baykuş doğaya salındı
- Ispir ailesinden mevlide davet
- DİLEK LİVANELİ ÖĞRETMENLERLE TECRÜBELERİNİ PAYLAŞTI
- Hastanede yangın tatbikatı
- Seyir halindeki araç yangını söndürüldü
- Traktör sürücülerine reflektör dağıtıldı
- KAYMAKAM DOLU KÖYLÜNÜN SORUNLARINI TEK TEK DİNLEDİ
- Araç yangını söndürüldü
- Sıra sanayi sitesinde ..