Yıl 1979, o sıralar ben henüz dünyaya gelmedim. Rivayete göre Zonguldak’ta efsane iki aşık varmış. 1979 yılının baharında henüz 16 yaşında iken evlenmişler. Evliliklerini güzel bir şekilde adabına uygun olarak yürütmüşler. Müşterek hayatın tüm sevaplarını yerine getirmeye çalışmışlar. Günaha girip tövbe etmişler. Ağlarken terlemişler. Dişleri çürümüş dolgu yaptırmışlar. Parayı birlikte harcamışlar. Yolları birlikte kat etmişler. Suskunlukları hatalar esnasında olmuş. Fikirleri istişare edip hiçbir olumlu gelişimi görmezden gelmemişler. Çoluk çocuğa da karışmışlar ve hatta torun sahibi olmuşlar.

Fakat aynı güneş sisteminde hayat meseleleri onları da yormuş. Hayata dair verdikleri tüm sırlar mazide kalmış. Gürültü içerisinde kaçacak yer bulamamışlar. Şarkıları birlikte söylemekten usanmışlar. Ayazda yorgansız, üşüyerek ve sarılmadan uyumaya başlamışlar ve amaçsızca yanaklarına bakmışlar.

İflas etmiş duyguları. Ve vebanın başlangıcı olmuşlar. AYRILIK.

Bölgenin efsane çifti 25 yıl sonra ayrılmışlar. Sebebi sorduğumuzda vebanın tetikleyici nedeni hatta virüsün damarlara enjekte ettiği ‘’ Şiddetli geçimsizlik’’ olduğunu söylediler. Efsane birliktelik 25 yıl sonra yıkılmıştı. Zamana 70 yıllık bakan gözler, el ele verip karşılıksız alışveriş yapan diller, suyu kaynatıp baştan ayağa sevgiyle döken tenler artık tükenmişti.

Peki bu çiftin önemi nedir? Vebanın başlangıcı olmaları. Evliliklerin bitmesi eskiden bu denli yoğun, bu denli çok sayıda ve bu denli basit değildi. Bulunduğum şehirde nikah memuruna yıllık evlilik sayısını sorduğumda verdiği rakam 800 civarı oldu. Boşanmaları adli mercilere sorduğumda ise rakam yaklaşık 400 oldu. Ne muazzam bir iflas ve çürüyüş. ‘’hoş geldin’’ demeden ‘’hoşça kal’’ demeyi düşünür olduk.’’ Alkol, sigara, kumar var mı’’ diye sorarken ‘’ Araban, evin, paran var mı’’ diye sormaya başladık. Değer verdiğimiz tüm örf ve adetler değişmeye başladı. Bir tabakta peynir ekmek ile geçinirken sanal uyuşturucunun kanımızda tazyikli şekilde pompaladığı lümpen sözlere bağımlı olduk. Roller değişmeye başladı. Kadın elinde para ve poşetler erkek elinde maşa ve çamaşırla sahnelerde vizyona girdi. Hani şu meşhur üç ‘’S’’ yani; sevgi, saygı, sadakat vardı. Bunlar zaten tükendi yerini ‘’ s.x, s.vişme ve sıvışmaya bıraktı.

O nedenle bu efsane çiftin duygularını iflas etti. Gerçi 15 yıl ayrı kaldıktan sonra dün tekrar evlendiler ama neye çare?

Evlenirken size tavsiyem artık şu cümleleri de kullanın;

Hayat beni yordu fakat senin için felekle bile kavga ederim.

Önce benim ol sonra ellerin.

Para gani, makam fani ama olsun bende ikiside var.

Beğeni sayım ve takipçim onyüzbeşmilyon.

Bakım ürünlerinden Farmasi tercihimdir.

Biz eşitiz. Sen ne yaparsan ben de yaparım.

Yükselenim geçim derdi. – MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL