SEÇMELİ ZORUNLULUK!

Uzun bir zamandır MEB’in eğitim-öğretim müfredat programında yerini alan seçmeli derslerin,işlevlerini yerine getirip getirmediği sorusunun cevabı sanırım çok net artık…Yıllardır sınırlı sayıda ders başlıkları altında sıkıştırılan ve genellikle matematik,İngilizce, dinkültürü, sportif etkinliklerini kapsayan bu dersler maalesef aynılığın ve sadeliğin ötesine geçememektedir.Sözde adından da anlaşılabileceği gibi seçmeli diye adlandırılan bu dersler,dönem ortası geldiğinde belirli ders başlıkları altında öğrencilere dağıtılan formlarla bir nevi zorla seçtiriliyor.Aslında öğrencinin istediği dersi seçerken ilgi ve yeteneklerinin ön plana çıkması gerekirken,yalnızca okulun fiziki şartları ve öğretmen kadrosunu göz önüne alarak önceden belirlenmiş bazı derslerin seçilmesini istemek, çelişkili bir durum olmakla beraber aynı zaman da çağın dışında kalmışlığın bir göstergesi. İşlevleri ve hedeflerinin tartışıldığı bir ortamda seçmeli derslerin okullarda çok da ciddiye alınmadığının artık öğrenciler de farkında.Hatta çoğu okulda seçmeli derslerin varlığı daha çok sınavlara hazırlık formatına dönüştürülmüş durumda.Kimi okullarda ise öğretmen açığı sebebiyle listede yerini alan derslerden öğrenciler kendi ilgi ve yetenek alanlarına göre olanını ne yazık ki seçemiyor.Seçmeli derslerin, öğrencilerin hayata hazırlanması,ilgi ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması, öğrencinin gelişimine destek olmasıve bilişsel ve duyuşsal gelişimlerine katkı sağlaması açısından ne denli önemli olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım. Yıllardır ders seçim listelerinde yer alan fakat öğrencinin kişisel gelişimine pek katkısı olduğunu düşünmediğim bu formalite alanlar yerine,düşünme ve değerler eğitimi,halk kültürü,okuma becerileri,medya okur-yazarlığı, çevre eğitimi gibi faydasından şüphe edemeyeceğimiz ders ve alanların tercih yelpazesine neden eklenmediğini sanırım artık fazlaca sorgulamalıyız. Eğitimde uyguladığı başarılı programlamalarla ön plana çıkan çoğu batılı ülkelere bir göz attığımızda ders seçim kriterlerininöncelikli olarak öğrencinin isteği,yönelim ve yetenekleri dikkate alınarak belirlendiğini çok açık biçimde görüyoruz. Öğrencilere seçme mecburiyetinde bıraktığımız ve işlevsiz hale gelmiş,katkısını çokça tartıştığımız bu seçmeli derslerin not kaygısı güdülmeden,öğretmenlerden çok, alanında uzaman sanatçı,sporcu veya müzisyenler tarafından verilme zamanı gelmedi mi artık? Gençlerimiz daha da çok sıkılmadan, okullardan kaçmadan,uzaklaşmadan MEB’in seçmeli ders program listesinde bir yenileme yapması şart.

Emre Kır – Eğitimci yazar