Sözün ardında yaşayan bir canlı vardır. Söz canlıdır. Söz yaşayandır. Söz akıllarda kalandır. Söz fikirlerde filizlenendir. Dua’dır, Bedduadır.
Manifesto da haklı ya da haksız yere kullanılan bir sözdür. Doğum yeri İtalya’dır. Ölüm yeri bazen Afganistan, Bazen Amerika bazen Türkiye bazen herhangi bir zaman diliminde sığındığı iki dudak arasıdır.
Tarihe hal hatır sorduğumuzda bize dramatik birkaç manifesto örnekleri değil ağız dolusu heybemizi taşacak kadar örnekler sunar.
Melisa, Kral ülkesinde yaşayan masum bir köylüdür. Şeref ve namusu aşikar, iffeti sağlam, duruşu payidar, ismi helal, mazisi muazzam bir yaşayandır. Dünya üzerinde çeteler, eşkıyalar, emperyalist savaşçılar, dini ritüellerden üzerinden menfaat sağlayanların dölleşerek kırma ya da devşirme bir türün ortaya çıktığı vakitlerde geleceği için masum şekilde sabaha uyanan imanıyla dünyaya adım atandır.
Bir gün; Kral ülkesinde kargaşa çıkar. Kargaşa; yoksulluğa, yokluğa, ihanetlere, cinayetlere boy verirken Melisa günahsızlığın verdiği hislerle kendini pisletmeden hayatını evinde yaşamaya devam eder.
Diğer gün hengâme toplum tarafından kabul görür. Haklı haksızı öldürmeye başlar. Başlarda her şey doğru bir çizgide ilerler. Toplum; cihat için, ilim için, topraklar için, aile için, bir bütün olarak kalmak için el ele verir. Kral ülkesinde saldırganlık, taşkınlık, top ya da tüfek yoktur sadece sözlerle dile getirilen sebepler vardır. Ve sebeplerin öldürdüğü yalanlar, vaatler, haksızlıklar, siyahlar…
Kral ne yapacağını kara kara düşünür. Kadıyı, toplumun dini önderlerini, ekonomik gücü olan muhteremleri, emrindeki beyleri hatta sokaklardaki sözü geçen erkleri bile sarayına davet eder. Toplantı iki gün sürer. İki gün sonra bir bildiri yayınlanır. Yanı manifesto…
‘’ Evlerimize giren şeytan bellidir. Kardeşi kardeşe kırdıran niyet bellidir. Soframıza inen bereketsizlik bellidir. Zemheri mevsimlerin sebebi bellidir… Ben Kral olarak hatalarımı kabul ediyorum. Kaf dağının yamacından üzerime taşlar döküldü. Sizlere söz veriyorum ki yalanım yoktur. Bilmediğiniz şeyler var ey halk! Fakat artık bileceksiniz. Cennetten huri gelse affedilmeyecek. Gök razı, toprak razı. Bu gafletin nedeni, bu aciziyetin nedeni Prens Mahmut’un Köyün kahreyleye güzeli Melisa ile yaşadığı şeref yoksunu aşktır. Melisa aslında Cadı’dır, aşağılık bir yaradılıştır. Halkım, biz nice depremler gördük şimdi benim sözüme güvenin onları idam etmek farzdır. Sonrası ülkemize doğacak güneş yakındır. Allah katında onları katletmek sevaptır.’’
Bu manifesto üzerine suçsuz iki insan katledilir ve ülkeye huzur getirilmek istenir. – MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL
Gelir mi? Gelmez.
- UYARI
- Sistem 2 Farklı Yöntemle IP Numaranızı Kayıt Altına Almaktadır. Yasal Durumlarda Bu Kayıtlar Yetkili Mercilere Tarafımızdan Verilecektir. Lütfen Yorumlarınızı Buna Dikkat Ederek Yazınız.
- BİLTEPELİ ÖĞRENCİLERDEN AŞIK FEYMANI’YE ZİYARET
- Yeni eğitim öğretim yılında yapılacak çalışmalar deperlendirildi
- Şampiyonlarımız Denizli’de
- Bülent Can Yeniden Refah Partisi ilçe başkanı oldu
- Kayasuyu ilkokulunda ilköğretim haftası
- Olcar,Kadirliyi beraber inşaa edeceğiz
- Kaymakamdan gazetecilere ziyaret
- İSKAN EVLERİ CAMİİNDE AŞURE ETKİNLİĞİ
- JANDARMADAN UYUŞTURUCU TACİRLERİNE GEÇİT YOK
- Sporcular “ödüllendirildi”