Komplo teorileri ile yatıp, komplo teorileri kalkıyoruz ki haklılık payı çok yüksek. Dünyada ki siyasal ve sosyolojik olayların tesadüf olduğuna inanmamak için o kadar çok veriye sahibiz ki biraz araştırma yapılınca olayların ardından sistematik bir organizasyonun çıktığı görülmektedir. Dünyayı kendi istedikleri gibi dizayn etmekisteyenler her türlü argümanı kullandıkları gibi yeni argümanlarda geliştirebiliyorlar. 15 Temmuz’a 103 gün kala 103 emekli amiralin gece yarısı yaptığı açıklamayı da böyle değerlendirmek gerekmektedir.
Bu komployu kuranların hesaba katmaları gereken bir şey var.Millet artık komplo teorilerine, kapalı kapılar ardında yapılan kirli planlara fırsat tanımıyor. Bu millet eski millet değil. Savaş meydanlarında kazandığı zaferleri masa başı oyunları ile kaybetmeye niyetleri yok. Demokrasi, özgürlük, ,insan hakları gibi evrensel kavramların arkasına sığınıp üçüncü dünya ülkelerine laik görülen muameleyi kendisine yakıştıramıyor.
Bizim için devlet kutsaldır. Türk milleti binlerce yıllık varlığını sağlam töresine ve devletine borçludur. Onun içindir ki bu millet devleti sarsacak, zor durumda bırakacak olaylardan uzak durmuş, karışmamıştır. Devlette milletine şefkat elini uzatmış, milletini korumuş kollamıştır. Sırtını milletine dayamıştır. Şeyh Edabali’nin Osman Gazi’ye nasihati nesilden nesile padişahlara ve devlet yöneticilerine miras olarak kalmıştır. “Milleti yaşat ki devlet yaşasın.” Devletin devamına olan hassasiyet sadece halkta değil, sultanlarda da vardı. Osmanlıyı karalamak için, Osmanlı padişahları kendi iktidarları için kardeşlerini, oğullarını dahi acımasızca katletmiş birer canavar gibi gösterilmiştir. Evet, doğrudur. Tahta çıkan bu yöntemi uygulamıştır. Ama bir farkla, taht için değil, devletin bekası içindir. Yeter ki devlet yaşasın. Yoksa hangi baba canından öte bildiği evladına bunu yapabilir.
Türk tarihi araştırıldığında istisnai durumlar dışında halk taht mücadelelerinde taraf olmamış, karışmamıştır. Karışıklığı körüklemek istememiştir, bu yüzden halk devlet yönetiminden uzak durmuştur. Saray bu tür krizleri dışarıdan müdahale olmadan kendi içinde halletmiştir. Ta ki Tanzimat’a kadar. Tanzimat’tan sonra padişah ve sadrazam seçimlerine batılılar müdahil olmak istemişlerdir. Onların tek gayesi kendi menfaatleri olmuştur. İçeriden satın aldıkları devşirme devlet adamları eliyle kimin padişah olacağını belirler hale gelmişlerdir. Söz geçiremedikleri padişahları tahtan indirmiş, hatta öldürmüşlerdir. Sultan Abdülaziz’e yapılan muameleyi yüce Türk milleti hala bilmiyor.Sultan Abdülaziz, Avrupalıların uşağı serasker Hüseyin Avni Paşa ve Mithat Paşa’nın darbesi ile tahtan indirilmiş, beş gün sonra da bilekleri kesilerek öldürülmüştür. Tarihe de intihar etti diye not düşüyorlar. Daha II. Abdülhamid’e yapılanları saymıyorum bile. Halk sarayda dönen entrikaları ya bilmiyor, bilse bile devlet yönetimine katılmama geleneğinden olsa gerek karışmıyordu.
Halkımız devlet yönetimine müdahil olmama geleneği günümüze kadar devam ettirdi. Öyle ki yapılan askeri darbelere sessiz kalmış, hatta kendi oyuyla seçilen başbakan Adnan Menderes’in idamına bile ses çıkarmamıştır. Çünkü bizim geleneğimizde devlet yöneticileri yanlış yapsa bile devlete karşı çıkılmaz. Üç beş satılmış yüzünden devlete sırt dönülmez, devletten umut kesilmez.
15 Temmuz,Türk tarihinde bir milattır. Bizim devletimize olan saygımızı, muhabbetimizi yanlış yorumlayanlar korkak olduğumuzu düşündüler. O gece devletimize sahip çıktığımız, içimizdeki hainlere dur dediğimiz gündür. Demokrasi oyunu kuralına göre oynamaktır. Kural sandık ve milletin özgür iradesidir. Milletin özgür iradesi ile seçtiği hükümetleri demokrasi dışı yollarla değiştirmek isteyenler karşılarında bu milleti bulacaktır. Bugünü biz unutmadık, unutmayacağız ve birilerine de sık sık hatırlatacağız. Hatırlasınlar ki bu millete parmak sallamayı akıllarının ucundan bile geçirmesinler. Bilesiniz Türkiye eski Türkiye değil. Bir gece yarısı bildiri yayınlayıp milleti hizaya dizdiğiniz günler tarihin tozlu raflarında kalmıştır.
15 Temmuz’a 103 gün kala 103 emekli amiralin imzası ile yayınlanan bildiri, emekliye ayrılmış köhneleşmiş zihniyetin son çırpınışlarıdır. Bu millet 15 Temmuz’da size haddinizi bildirdi ama siz hale anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Yeter artık haddinizi bilin, milletin yakasından düşün.