Caner’in mutlu bir evliliği vardı. Eşine sadık yaşardı. İki çocuğuna taparcasına bakardı. Gece asla yatağına yalnız baş koymazdı. Kalbinde karanlığı barındırmazdı zaten böyle bir şey imkansızdı çünkü düşerken, yürürken ve kalkarken illa ki eşi elini uzatırdı. Severek evlenmişlerdi. Eğitim neferleriydi. Eşiyle birlikte güzel işler başarırdı. Yeni nesle faydalı olmak adına sürekli bilgilerini günceller hem çocuklarını hem de koçluk yaptıkları öğrencileri iyi bir seviyeye çıkarırlardı. İkisi aynı okulda görev yapmazlardı.

Caner elini eşini uzatmamaya başladı. Avucundan ışık yerine kan akar oldu. Keskin ve net olan aşkı görünmez oldu. Göğsünde sanki titrekti. Kafasına sanki silah dayanmış gibi sağa sola çarparak yürüyordu. Ne alime ne dervişe ne de bilge kişilere bir şey anlatıyordu. Önce öğlen sonra akşam derken gece eşinin elini bırakıp gitmeye başladı. Eşi duruma anlam veremedi. Önce duvarlara, sonra koridorlara sonra da sokaklara küstü. Çocuklar susuyordu. Çocuklar uzaklaşıyordu. Çocuklar vücutlarını dahi terk ediyordu.

Sonra Caner’in derdi anlaşıldı. Kalbi tuz buz olmuştu. İffetini kaybeden bir kadının ağında onun gibi hiçliğe başvurmuştu. Kadının adı Esma’ydı. Esma damarı çekilen, Yaradan’ın sonsuz kudretine inanıp herkesi kandıran, ağzı iyi laf yapıp Caner’i de gerek teniyle gerekse sesiyle ağına alan biriydi. Caner her gün Esma ile yatıp kalkarken Eşi durumu öğrendi. Ve sonrası malum tek celsede sonsuz huzurum dediği evliliğini bitirdi.

Sonra?

Caner ve Esma bir süre yine birlikteliğe devam ettiler. Esma tayin istedi memleketine gitti. Caner tek başına kaldı. Çocuklar Anne yanındaydı. En azından eski eş bununla hayatta var oluyordu.

Ve bir haftadır ekranlarda bir dava, bu davanın sonucunda kameralara alınarak servis edilen görüntüler. Emre Aşık ve eski eşinin arasındaki kavga ve gürültüye hepimiz şahit oluyoruz. Fakat benim burada üzerine basa basa anlatmak istediğim. Yukarıdaki o soysuz Esma’ya beddua ettiniz değil mi? Caner’e küfrettiniz değil mi? Ayrılık acısı yaşayan kadına sabır dilediniz değil mi? Peki ya çocuklar? Onların halini nasıl hayal ettiniz, ben bunu merak ediyorum?

Nasıl ki Emre ve eşi kavgasında onların haline odaklıysak ellerinde kamera ısrarla o çocukları ekranlara getirenler acaba neyi hayal ediyor merak ediyorum?

Rabbim bizi sadakatsizlikten, iffetsizlikten, terbiyesizlikten, çok eşlilikten, onun bunun namusunda gözü olanlardan, temiz olmayıp ben temizim diye dolananlardan, elinde telefon algı yaratıp onu bunu karalayanlardan korusun.- MUSTAFA KEMAL EVREN ÇİĞİL